Bilim dünyasına sağladığı katkılarıyla, desteklenen projeleriyle ve aldığı ödüllerle son zamanlarda adından sıkça söz ettiren Erzurum Teknik Üniversitesi başarılarına bir yenisini daha ekledi.

Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) deprem bilincini artırmak amacıyla bu yıl beşincisini düzenlediği Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı yarışmasında ETÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlker Kazaz danışmanlığında ve Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Araştırma Görevlisi İrfan Kocaman koordinatörlüğünde öğrencilerimiz Cemil Çolak, Üveys Bilğin, Ömer Salim Demirel ve Hayrunnisa Balıkçı'dan oluşan Erzurum Teknik Üniversitesi Takımı “Ejder Kule” projesi ile birincilik ödülüne layık görüldü.

28 ilden 47 üniversite ve 75 takımın başvurduğu yarışmada, elemeleri geçen 24 takım, final aşamasında yaptıkları maket model tasarımlarını DASK'ın verdiği malzemelerle bina maketi haline getirerek konusunda uzman jüri üyeleri önünde sergiledi. Finale kalan takımlara ait bina modelleri, 8 Nisan'da İstanbul Osmanlı Arşivleri Kağıthane Binası'nda yapılan finalde depremi simüle eden sarsma masasında test edildi.

Ekonomik puanlama ve estetik puanlama gibi kriterlerin de bulunduğu yarışmada fayda-maliyet hesabı sonucunda en yüksek toplam yıllık kazanç elde eden takım olmayı başararak birincilik ödülünü alan Erzurum Teknik Üniversitesi aynı zamanda dört özel ödülden biri olan En İyi İletişim Becerisi ve Sunum Ödülü'nün de sahibi oldu.

DASK Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nın 9 Nisan’da yapılan ödül töreninde öğrencilerimiz ödül plaketlerini DASK Yönetim Kurulu Başkanı ve Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürü Murat Kayacı’dan aldı. Öğrencilerimiz aynı zamanda üniversitelerine laboratuvar teçhizatı temini için 50.000 TL değerindeki ödülün de sahibi oldular.

Ödül töreninde, DASK’ın yaptığı açıklamada “Deprem bizim coğrafyamızın bir gerçeğidir. Depremin olmasını engelleyemeyiz, fakat alacağımız önlemlerle depremin sonuçlarını azaltabiliriz. Bu da ancak ve ancak tam bir toplumsal seferberlikle mümkündür. Türkiye'nin tarihi ne yazık ki depremin yol açtığı yaralarla dolu. Bu tarihten çıkaracağımız en önemli sonuç ise depremin değil, depreme dayanıksız binaların yaşamları kararttığı gerçeğidir. Bu nedenle depreme karşı dayanıklı bina hassasiyetinin yaygınlaşması, bu mücadelede en çok önem atfetmemiz gereken hususların başında geliyor. Doğal Afet Sigortaları Kurumu olarak Zorunlu Deprem Sigortası edindirme çalışmalarımızın yanında deprem, depreme hazırlık ve sigortalılık konularında toplumsal bilinci güçlendirmek için önemli projeler yürütüyoruz. Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı yarışmamızın bu yıl beşincisini düzenlemekten gurur duyuyoruz. 5 yıldır gençlerimizin dayanıklı bina inşa etme konusundaki başarıları ve duyarlılıkları bizlere umut veriyor. Yarışmamıza katılan geleceğin mühendisleri ve mimarlarının inşa edecekleri gelecek için heyecan duyuyoruz” ifadeleri kullanıldı.